T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
İSTANBUL / SARIYER - R.Güney Kıldıran Ortaokulu

Haberler

Nis

ÇALIŞKAN ARILAR SINIFININ 23 NİSAN ETKİNLİKLERİNDEN KARELER

Nis

OKULUMUZ REHBERLİK ÖĞRETMENİ SENA BAL TARAFINDAN 14 NİSAN 2023 CUMA GÜNÜ SAAT 11:00'DE KONFERANS SALONUNUNDA TÜM VELİLERİMİZE İLETİŞİM BECERİLERİ SEMİNERİ DÜZENLENECEKTİR.

TÜM VELİLERİMİZ SEMİNERE DAVETLİDİR.


                                                                                                           OKUL İDARESİ

Nis

 7 Nisan Dünya Sağlık Günü & 07-13 Nisan  Sağlık Haftası

        Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’ nün kuruluşu olan 07 Nisan Dünya Sağlık Günü, 07-13 Nisan günleri de "Dünya Sağlık Haftası" olarak kutlanmaktadır. DSÖ, Dünya Sağlık Günü ve haftasının temasını “Gezegenimiz sağlığımız” (Planet, health) olarak belirlemiştir.  2022 Dünya Sağlık Günü’nde DSÖ, küresel dikkati insanları ve gezegeni sağlıklı tutmak ve refah odaklı toplumlar yaratmak amacıyla bir hareketi teşvik etmek için gereken acil eylemlere dikkat çekmektedir.

DSÖ, her yıl dünya çapında 13 milyondan fazla ölümün önlenebilir çevresel nedenlerden kaynaklandığını tahmin etmektedir. Buna insanlığın karşı karşıya olduğu en büyük sağlık tehdidi olan iklim krizinin de dâhil olduğunu ve iklim krizinin aynı zamanda bir sağlık krizi olduğunu belirtmektedir.   

    Uzmanlar; gençlerin gezegenle uyumlu, sürdürülebilir sağlıklı yaşam alışkanlıkları benimseyen bireyler olmaları yönünde eğitilmelerinin önemini belirtmişlerdir. DSÖ, sağlığın bir insan hakkı olduğu ve gençlerin sağlık hizmetlerine erişim, tedavi, sağlıklarını koruma ve geliştirme, riskli davranışlardan kaçınmanın oluşturulmasının büyük önem taşıdığını belirtmektedir.

 

 

      

Nis

7 NİSAN KİŞİSEL VERİLERİ KORUMA GÜNÜ KAPSAMINDA OKULUMUZ BİLİŞİM  TEKNOLOJİLERİ DERSİ ÖĞRETMENİ İMAM KARADOĞAN TARAFINDAN ÖĞRENCİLERİMİZE SEMİNER DÜZENLENMİŞTİR. 

Nis

7 Nisan Kişisel Verileri Koruma Günü

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu 7 Nisan 2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir.Kanunun yürürlüğe girmesi, ülkemizde kişisel verilerin korunması alanında yeni bir dönemin başlamasına neden olmuştur. 1 Eylül 2018 tarihli ve 30522 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan MEB Eğitim Kurumları Sosyal Etkinlikler Yönetmeliğinde yapılan düzenleme ile "Kişisel Verileri Koruma Kulübü" kurulması ve 7 Nisan gününün "Kişisel Verileri Koruma Günü" olarak kutlanması kararlaştırılmıştır.

Kişisel Veri Nedir?

Kişisel veri, kimliği belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgiyi ifade etmektedir. Bu bağlamda sadece bireyin adı, soyadı, doğum tarihi ve doğum yeri gibi onun kesin teşhisini sağlayan bilgiler değil, aynı zamanda kişinin fiziki, ailevi, ekonomik, sosyal ve sair özelliklerine ilişkin bilgiler de kişisel veridir. Bir kişinin belirli veya belirlenebilir olması, mevcut verilerin herhangi bir şekilde bir gerçek kişiyle ilişkilendirilmesi suretiyle, o kişinin tanımlanabilir hale getirilmesini ifade eder. Yani verilerin; kişinin fiziksel, ekonomik, kültürel, sosyal veya psikolojik kimliğini ifade eden somut bir içerik taşıması veya kimlik, vergi, sigorta numarası gibi herhangi bir kayıtla ilişkilendirilmesi sonucunda kişinin belirlenmesini sağlayan tüm halleri kapsar. İsim, telefon numarası, motorlu taşıt plakası, sosyal güvenlik numarası, pasaport numarası, özgeçmiş, resim, görüntü ve ses kayıtları, parmak izleri, genetik bilgiler gibi veriler dolaylı da olsa kişiyi belirlenebilir kılabilme özellikleri nedeniyle kişisel verilerdir.

 

Kişisel Veri, Kişisel Verilerin İşlenmesi, Veri Sahibi, Kişisel Verilerin Korunması hakkında ve daha fazla bilgi edinmek için https://www.kvkk.gov.tr/ adresini ziyaret ediniz.


Nis

SEVGİ GEMİSİ SINIFI 4 NİSAN SOKAK HAYVANLARI GÜNÜ ETKİNLİKLERİ 

Nis

1- 7 Nisan Kanser Haftası

 

Kanser, dünyada ve ülkemizde sebebi bilinen ölümler arasında kalp ve damar hastalıklarından sonra ikinci sırada yer alan önemli bir halk sağlığı problemidir. Aynı zamanda yüksek tedavi maliyetleri nedeniyle ülkelerin ekonomisinde ve iş gücünde çok ağır kayıplara neden olmaktadır. Oysa erken teşhis edildiğinde tedavinin mümkün olduğu ve yaşam kalitesinin artırılabildiği kanser türleri olduğu düşünülürse korunmanın önemi daha da artmaktadır. Teknolojinin ve tıbbın ilerlemesi ile elde edilen sonuçların daha etkin kullanılması ve halkı bilgilendirme/bilinçlendirme/farkındalık kazandırma çalışmalarına yoğunluk verilmesi amacıyla düzenlenen “1- 7 Nisan Kanser Haftası” etkinlikleri, kanser mücadelesinde oldukça önemli bir yer tutmaktadır.

Kanser hastalığının yükü dünya çapında her geçen gün artış göstermektedir. 

Dünya Sağlık Örgütü’nün 2018 yılı verilerine göre söz konusu yılda küresel bazda 18.1 milyon yeni kanser vakası saptanmışken, hastalığa bağlı 9.6 milyon ölüm gerçekleşmiştir. Dünya genelinde her 5 erkekten birinde ve her altı kadından birinde hayatları boyunca kanser gelişmesi beklenirken her 8 erkekten birinin, her 11 kadından birinin ise kanser sebebiyle hayatını kaybedeceği ön görülmektedir.

Yine gelecek yıllarda dünya nüfusunun artması, yaşlanması ve kansere yol açabilecek risk faktörlerine daha çok ve uzun süre maruz kalması ile birlikte gerek tanı konacak kanser olgu sayısının gerekse bahsi geçen hastalığa bağlı ekonomik, sosyolojik ve psikolojik yükün artması beklenmektedir. 

%90 çevresel, %10 oranında ise genetik faktörlere bağlı olarak gelişmekte olan kanserlerin, çevresel faktörler arasında yer alan; tütün kullanımı, alkol tüketimi, fazla kilolu ve/veya obez olma ve enfeksiyonlara maruziyetin engellenmesi yolu ile günümüzde %30-%50 oranında önlenebileceği bilinmektedir. Özellikle ortaya çıkışının önlenebildiği, taramalarla ölümün engellenebildiği ve erken teşhis edildiğinde tedavinin yaşam kalitesine çok şey katabildiği kanser türleri göz önüne alınırsa korunmanın önemi daha da artmaktadır.            Pandemi döneminde sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivitenin artırılması, tuz kullanımının azaltılması, tütün ve tütün ürünlerinin kullanılmaması hem kanserden korunmada hem de salgınla mücadelede önemli bir etkendir.

Yapılan çalışmalar yirmi birinci yüzyılda kanser konusunda en önemli kontrol stratejisinin korunma ve erken teşhis olduğunu açıkça göstermektedir. Bu kapsamda; kanserojen maddelerin tespiti, risk faktörlerinden kaçınma, taramave erken tanı en önemli önleme stratejileri arasında yer almaktadır.

Bu nedenle erken teşhis oranlarında herhangi bir düşüş yaşanmaması için taramaların pandemi sürecinde de devam etmesi önem arz etmektedir. Pandemi gerekçesiyle taramaların ertelenmesi, ileri evre teşhis oranlarında artışa neden olabilmektedir. Ancak,  pandemi koşullarında söz konusu kanser taramaları "COVID-19 Pandemisinde Sağlık Kurumlarında Çalışma Rehberi ve Enfeksiyon Kontrol Önlemleri" doğrultusunda gerçekleştirilmelidir.

Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM), Toplum Sağlığı Merkezleri (TSM), Sağlıklı Hayat Merkezleri (SHM), Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) ve Mobil kanser tarama araçlarında:

  • 40-69yaş arası kadınlara 2 yıldabir meme kanseri taraması 
  • 30-65yaş arası kadınlara 5 yıl dabir rahim ağzı kanseri taraması 
  • 50-70yaş arası kadın ve erkeklere 2 yıldabir kalınbağırsak kanseri taramaları 

ÜCRETSİZ olarak yapılmaktadır.

Tarama sonrasında pozitif ya da şüpheli bulunan kişiler, tarama sonrası teşhis merkezlerimize yönlendirilmekte ve ileri tetkikler yapılmaktadır. Teşhis ve tedavi hizmetleri ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşları tarafından yapılmaktadır. 

Kansere karşı mücadelede “Farkındalık ve Bilinç Düzeyinin arttırılması” önemli olup, Nisan ayının ilk haftası ülkemizde “Kanser Haftası” olarak kabul edilmiştir. Her yıl 1-7 Nisan Ulusal Kanser Haftasında, ülkemiz açısından önemi giderek artan kanser hastalığına karşı halkta farkındalık yaratmak, taramalara katılımı artırmak için birçok etkinlik düzenlenmektedir. Ancak halkı bilgilendirme, bilinçlendirme ve farkındalık oluşturma çalışmalarının yılın bir haftası ile sınırlı tutulmayıp yıl boyunca sürdürülmesinin akılda tutulması kanser mücadelesinde önemli kazanımlar sağlayacaktır.

Nis

2 NİSAN DÜNYA OTİZİM DARKINDALIK GÜNÜ SEVGİ GEMİSİ ANASINIFI ÇALIŞMASI 

Nis

SANAT EKİNLİĞİ BAYKUŞ YAPIMI HAYVANLAR ve RENKLER KAVRAMI PEKİŞTİRME

Nis

REHBERLİK HİZMETLERİ ÇALIŞMALARINDAN NİSAN AYI TEMASI

Nis

2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü

 

2 Nisan, Birleşmiş Milletler tarafından otizm konusunda farkındalık yaratmak ve otizm ile ilgili sorunlara çözüm bulmak amacıyla “Dünya Otizm Farkındalık Günü” olarak ilan edilmiştir. 2 Nisan’da başlayan “Otizm Farkındalık Ayı” çerçevesinde dünyada otizmle ilgili araştırmaların teşvik edilmesi, bu konudaki farkındalığın artırılması ile erken teşhis ve tedavinin yaygınlaştırılması hedeflenmiştir.

Otizm Spektrum Bozukluğu; belirtileri yaşamın ilk üç yılı içinde ortaya çıkan nörogelişimsel bir bozukluktur. Her coğrafyada ve her sosyoekonomik düzeyde görülebilmektedir. Erkeklerde kızlardan 3-4 kat daha fazla görüldüğü bilinmektedir. Otizmin sebebi halen bilinmemekle birlikte tıbbi araştırmalar genetik faktörler ile birlikte çevresel faktörlerin de rolü olabileceğini göstermektedir. Bir çocuğunda otizm olan ailenin diğer çocuğunda da otizm görülme oranı %4-10 arasındadır. Otizm ile ilgili yapılan pek çok araştırmada, değişkenlik göstermekle birlikte görülme sıklığının %1 civarında olduğu belirtilmektedir.  Önümüzdeki dönemde ülkemizde de Otizmin sıklığını ölçmeye yönelik epidemiyolojik çalışmaların yapılması planlanmaktadır. 

Sessiz, içine kapanık, nasılsa konuşur gibi bazı yanlış inanışlar ya da toplum tarafından damgalanma kaygıları otizmli çocukların tanı ve tedavisinde gecikmelere yol açabilmektedir. Unutulmamalıdır ki Otizm, ne kadar erken yaşta tanınır ve uygun bir şekilde yönlendirilirse, tedavisinde o kadar olumlu sonuçlar alınan bir bozukluktur. 

Otizm ismi aynı olsa bile her çocukta farklı belirtilerle görülebilir, her çocuğun klinik görünümü, tedavisi ve ilerleyişi aynı olmaz. En etkili tedavi yöntemi otizme yönelik özel eğitimdir. Otizmin tedavisine özel ilaç ya da aşı yoktur, ilaç tedavisi çoğunlukla otizme eşlik eden hırçınlık, aşırı hareketlilik, depresyon, yoğun takıntılar ve tekrarlayıcı hareketler için kullanılmaktadır. Dikkat edilmesi gerekir ki, güncel bilimsel verilere bakıldığında hiçbir alternatif tedavi yönteminin otizmi tedavi ettiğine dair kanıt bulunmamaktadır. Ancak aileler bu yöntemlere başvurarak ciddi maddi kayıplara uğrayabilmektedir. Bu yöntemlere yönelmeden önce mutlaka bir çocuk ve ergen ruh sağlığı uzmanından danışmanlık alınması gerekmektedir.

Otizm Spektrum Bozukluğu Olan Bireylere Yönelik Ulusal Eylem Planı (2016-2019) Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı koordinatörlüğünde 3 Aralık 2016 tarihinde Resmi Gazetede Yüksek Planlama Kurulu kararı olarak yayınlanmıştır. Hem söz konusu eylem planı hem de Ulusal Ruh Sağlığı Eylem Planımızın faaliyetlerinden olan erken tanı, tedavi ve müdahale zincirinin kurulması amacıyla, Halk Sağlığı Genel Müdürlüğümüz tarafından Otizm Spektrum Bozukluğu Tarama ve Takip Programı oluşturulmuştur. Program kapsamında İl Sağlık Müdürlükleri bünyesinde, ruh sağlığı birim/şubelerinde belirli personeller ve kamu/üniversite hastanelerinde görev alan çocuk ve ergen ruh sağlığı uzmanları işbirliğinde ekipler kurulmuştur.

2017 yılı Mart ayından bu güne 77 ilden 171 çocuk ve ergen ruh sağlığı uzmanı, 241 meslek elemanı olmak üzere toplam 412 sağlık personeli program kapsamında eğitim alarak kurulan ekiplerde görev almaktadır.

Söz konusu programda, Halk Sağlığı Genel Müdürlüğümüz tarafından hazırlanan eğitim modeli çerçevesinde, çocuk ve ergen ruh sağlığı uzmanları tarafından, aile hekimi ve aile sağlığı elemanlarına yüz yüze eğitimler düzenlenmekte, aile hekimleri tarafından taramalar yapılmakta, riskli olgular koordinasyon ekipleri aracılığıyla çocuk ve ergen ruh sağlığı uzmanına yönlendirilmekte ve takipleri yapılmaktadır. Birinci basamakta tespit edilen riskli olguların muayenesi için hastanelerde belirli günler ayrılmış olup, randevularının alınması koordinasyon ekiplerince sağlanmakta ve mümkün olan en kısa sürede poliklinik hizmeti sunulmaktadır. 

2017-2018 yılları arasında çocuk ve ergen ruh sağlığı uzmanları tarafından, 25.557 aile hekimi ve 18.859 aile sağlığı elemanına program kapsamında eğitim verilmiştir. 2018 yılında, 326.653 kız 338.963 erkek olmak üzere 667.323 çocuk aile hekimleri tarafından Otizm yönünden değerlendirilmiştir. 15.087 çocuk ileri değerlendirme için çocuk ve ergen ruh sağlığı uzmanına yönlendirilmiştir. Çocuk ergen ruh sağlığı uzmanına yönlendirilen çocuklardan 805’i otizm, 998’i farklı bir tanı alarak erken tanı ve tedavi hizmetlerinden yararlanmıştır.

Bununla birlikte Bakanlığımız Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü bünyesinde kurulan Sağlıklı Hayat Merkezlerinde çocuk gelişimci, psikolog ve sosyal çalışmacılar tarafından psikososyal destek hizmetleri yürütülmektedir. Psikososyal destek hizmetlerinde öncelikli amaç bireysel ve toplumsal düzeyde koruyucu ve önleyici ruh sağlığı çalışmaları yürütmek, tanı ve tedavi gerektiren kişileri uygun uzman ya da kurumlara yönlendirmek ve takip etmektir. Otizm tanılısı alan çocuklar ve ailelerini de kapsayan bu hizmet modelinin içinde değerlendirme, yönlendirme, psikoeğitim, sosyal hizmet müdahalesi ve grup çalışmaları yürütülebilmektedir. Bunun yanı sıra, otizm başta olmak üzere gelişimsel bozukluğu veya gecikmesi olan çocukların aileleri için çocukların günlük yaşam becerilerini, eğitim ve gelişim süreçlerini desteklemek amacıyla bir programın alt yapı çalışmaları devam etmektedir. Önümüzdeki dönemde saha çalışmalarının başlaması planlanmaktadır. 

2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü münasebetiyle Nisan ayı başta olmak üzere tüm yıl boyunca yurt genelinde çeşitli farkındalık faaliyetleri düzenlenmekte ve sağlık personelinin, çocuk alanında çalışan diğer meslek gruplarının ve anne-babaların farkındalık düzeylerinin arttırılmasına yönelik eğitimler yapılmaktadır. Ayrıca, Dünya Sağlık Örgütü(WHO), AB İnsani Yardım ve Sivil Koruma Genel Müdürlüğü (ECHO)  ve Bakanlığımız işbirliğinde, geçici koruma altındaki bireylere yönelik sağlık hizmetlerinin sunulduğu Göçmen Sağlığı Merkezlerinde çalışan sağlık personellerine Otizm farkındalık eğitimleri verilmeye devam etmektedir. Farkındalık eğitimleri kapsamda 2016 yılından bu güne 74.103 sağlık personeli olmak üzere toplam 228.964 kişiye ulaşılmıştır. 

Böylece Ulusal Eylem Planında yer alan farkındalık çalışmaları, erken tanı ve müdahale zincirinin kurulması ve ailelere yönelik hizmetlerin geliştirilmesi başlıkları altındaki Bakanlığımız görev alanı dâhilinde olan pek çok hedefe ulaşılmıştır.

Nis

ÇALIŞKAN ARILAR SINIFI FEN ve DOĞA ETKİNLİĞİ GÖKKUŞAĞI DENEYİ

Nis

ETKİLİ İLETİŞİM R.GÜNEY KILDIRAN ORTAOKULU VELİ BÜLTENİ NİSAN AYI YAYINLANDI.

Nis

SEVGİ GEMİSİ SINIIFI BIOLİBON DENEYİ (GÖKKUŞAĞI) ve KRAPON SULUBOYA ÇALIŞMASI

Nis

Neşeli kalpler kütüphane haftası kapsamında okulumuz kütüphanesini ziyaret etti ve ilk  hikaye kitaplarını oluşturdular.